İstanbul'dan bir Lady Gaga geçti ve tabii ki lubunlar olarak oradaydık. Biz lezbiyenler her ne kadar görünürlük olarak geylerin arkasında kalmış olsak da hadi kabul edelim gün onların günüydü. Sonuçta onlar kıyafetleriyle Lady Gaga'ya taş çıkarmak bizlerse Lady Gaga'nın güzel poposunu izlemek için gittik. Tabii ki de tüm gözler onların üzerinde olacaktı!

Konser başıyla sonuyla adeta bir pride havasında geçti. Hatta minik monsterlar olmasaydı bizim
partileri aratmayacak bir gullüm vardı. Hele alanda sallanan gökkuşağı bayrakları yok mu! Ben şahsen sahne önünde iki saat boyunca bayrağı indirmeyen ve devamlı sallayan lubundaşıma teşekkür ediyorum. Bence Gaga o durgun İranlı kızı çıkaracağına seni çıkarmalıydı sahneye. Ayrıca biz arkadaki lubunlara çok büyük motivasyon oldun söyleyeyim.

Tabii Lady Gaga beni de çıkarabilirdi sahneye... Ahh nerde! Şöyle bir düşünüyorum da yapacağım ilk şey önce İTÜ Stadyumu'na sonra da ertesi gün manşetlerden tüm Türkiye'ye açılmak olurdu. Eee başörtülü bir lezbiyen kolay yetişmiyor. Açılacaksak manşetlerden olsun değil mi!?

Heh ne diyorduk, konser tam bir eşcinsel ayiniydi. Bu zamana kadar anca videolardan izleyerek kazandığımız geyliğimizi sonunda Lady Gaga'nın huzurunda tazeledik. Geylik kotalarımızı sonuna kadar doldurduk bir sonraki konsere kadar bize yetecek ve artacak kadar ibne olduk. ÇOK ŞÜKÜR!

Zaten pamuk ipliğine bağlı ahlaklarımız bir kaç göt, bir kaç meme görünce iyice yerle yeksan oldu. Konser boyunca verilen gizli ilüminatik mesajlarla, ekranlarda dönen videolardaki 25. karelerle genç beyinleri de kirlettik. Konsere düz giren ters çıktı valla!


E tabii ahlaksız tarikatımızın gizli ayini de pek bir dikkat çekti. Dans kareografileri görünümünde yaptığımız gizli ibadetlerimiz henüz beynini yıkayamadıklarımız tarafından tepki gördü. Şık kıyafetlerimiz, teşhirciliğimiz bir anda herkesin içinde sakladığı o homofobiyi, transfobiyi gün yüzüne çıkardı. Ama üzülmeyin çocuklar yerlerini tespit ettik en kısa zamanda gizli birimlerimiz bu fobiklerin de beynini yıkayacak. Bakın görün bir sonraki Lady Gaga konserine hepsi saflarımızda yerlerini alacak!

Dün internette neredeyse tüm haber sitelerinde aynı haber vardı; İki kadın arasında tehlikeli yaklaşma..

Medyanın balıklama daldığı bu haber son zamanlarda pek gündemde olan Miley Cyrus ile Katy Perry'nin dudaktan öpüşmesiyle ilgiliydi. Medya editörleri tarafından "tehlikeli" olarak nitelendirilen bu iki kadının öpüşme anı aynı zamanda bir "skandal"dı. Başta NTV, CNN Türk olmak üzere tüm haber siteleri ağız birliği edip (muhtemelen hepsi birbirinden kopyala-yapıştır yaparak aldı) bu öpüşmenin ne kadar aykırı, anormal, kötü olduğunu bize anlattılar.


Bahsedilen öpüşme konser sırasında gerçekleşen bir kaç saniyeden fazla sürmeyen bir şey. Öyle çıkıp meşhur Fransız öpücüğünü kondurmuyorlar birbirlerine. He kondursalardı bu da kimseyi ilgilendirmezdi. Burada söylemeye çalıştığım bu kadar küçük bir öpüşmenin bile ne kadar büyütülebildiği.. ve ne kadar kötü ve iğrenç olarak lanse edilebildiği..

Bu sistematik bir şekilde yapılıyor. Bir haberi yazarken kullanılan kelimeler, seçilen fotoğraflar hepsi bir algı oluşturuyor. Skandal olarak nitelendirilen, tehlikeli yakınlaşma olarak gösterilen herhangi bir şeye bakış açınızın nötr olamasını bekleyemezsiniz. Yaratılan bu algı, bu haberi okuyan ortalama bir insanın gerçek hayatta aynı durumla karşılaşınca nasıl tepki vereceğine etki ediyor. Homofobi, transfobi işte böyle oluşuyor.

Aynı cinsiyetten insanların birbirlerine aşık olmaları, bunu toplum içinde göstermeleri yanlış değildir. İki kadının ,arkadaşça ya da değil, birbirlerini öpmeleri de yanlış değildir. Yanlış olan şey bunu "tehlikeli", "hastalıklı" ya da "skandal" olarak görüp nefret etmektir. Eşcinsellik bir hastalık değildir, bir tedavisi de yoktur. Ama sosyal bir hastalık olan homofobinin ve transfobinin tedavisi mevcut.